2 Ocak 2015 Cuma

kurbağanın selamı

ateşi çıktığında bir çocuğun annesi nasıl telaşlıysa bugünler de bende de bir telaş var. sanki yeniden seni görecekmişim gibi bir his var sürekli. her bulutsuz gecenin tam kahve saatinde elimde hiç bir şey yokken birden seni özlüyorum ve elimde yine hiç bir şey olmuyor. kuru özlem dışında. -özlemim kuru ama kar sulu olmaya başladı- evimi bilmediğin halde her zil çaldığında acaba o mu geldi diye kapıya yönelmek artık yorucu olmaya başladı. çünkü evde her kapıya ben bakıyorum sırf bu yüzden. belki bir gün bir yanlışlık olur. senin yolun benim yoluma karışır. sonrası. işte sonrasını bende bilemiyorum. en son seni gördüğümü zannettiğim de -bak zannetmekten bahsediyorum düşün artık- elimde ki patates düştü ve kıpırdayamadım. -bilirsin patates çok değer veririm- bunları bulutlu bir gecenin kahve saatinde yazıyorum. elimde kalem var bu kez özlemin ellerim de değil böyle ciğerime doğru bi yerde dolaşıyor. -tercih senin tabi ben karışmam- en son ne zaman sana yazdığım bir şeyi okudun çok merak ediyorum. bunları yazarken içimde yine okumayacağını bilmenin rahatlığı var aslında. -biliyorsun ağlak aşıkları sevmem- bunun yanında okusan da hiç bir şey değişmeyeceğini bilmek gibi bir şey var o da baya acı lan. mesela neleri sevdiğini yeni yeni anlıyorum bir buçuk seneyi geçti görüşmeyeli ben bu bir buçuk yılda daha çok tanıdım seni. zaten o andan sonra bu hallere düştüm.

eskiden yürürken insanların gözünün içine bakarak gülümserdim ister istemez onlarda gülerdi sonra tüm sokak böyle boş boş sırıtan insanlarla dolardı. çünkü insanların olmasa bile sokağın mutluluğa hakkı var. ama artık öyle düşünmüyorum. ben böyle düşünmedikçe sokakta dolaşan mutlu insanlar görüyorum. -o zamanlar nerdeydiniz lan boklar- mutluluğu mutlu olanlar mı saçtı gökyüzüne. yoksa onlara da bi yerden mi bulaştı. bari kış ayında mutlu dolaşmayın. üşüyün biraz. botu su geçiren insanları düşünün. onlar için biraz daha üşüyün. bak konu yine senden saptı. kusura bakma toparlıyorum.

 geçebileceğin yerleri tahmin etmekle geçiyor son bir haftam. sokağa çıkıp iki kar da mı atmadın be kadın. ama sen örgüyü seversin senin için tam zamanı örgünün bak bunu hiç planlamamıştım. bana da bi ayrılık hırkası örsene. bi yarısı olmasın tek taraflı bir hırka. bak yine aklıma kötü günler geliyor. senin yüzünden doğduğum ayı sevmiyorum. nasıl bir hak bu. ama kendini uzaklaştırman iyi oldu. çünkü bataklığın tam ortasında olduğumu daha yeni fark ediyorum. seni de yok ederdim çamurların içinde. bak bir kurbağının sana selamı var. ''2015 sana mutsuzluk ve bok getirsin.''