anlamadığım çok şey var. neden buralarda olduğumu hala anlamıyorum ya da neden sonların var olduğunu. neyse bunları anlamamaya devam ederek yaşayabilirim ama hem merak edip hem de anlamadığım bir şey var ki bu gece bunu bir sonuca kavuşturalım. bir insanın ağlaması sadece gözyaşlarıyla mı olur? evet anlamadığım şey bu. çünkü böyle bir kural varsa sanırım robot falanım ben. 5 yıl oldu ağlamayalı dile kolay. hadi gelin anlaşalım da ağlamanın sadece gözyaşıyla olmadığını kabul edin. belki benim gözümde su kalmadı ama çok üzgünüm onu nasıl yapıcaz. belki sen giderken her seni özledim deyişimde ağlamış oluyorum ama yaş akmadı diye sayılmıyor mu bu. ulan ağlamayı bile sınırlandıracak mıyız yazık değil mi bize. zaten her gün anlamı olmayan sınırların içinde birbirimizi hapsetmiyor muyuz. hayır politik bir konuşma yapmak istemiyorum -ki bu konuşmada değil- ama siz beni buna zorluyorsunuz. hadi gelin hep beraber şu sınırları önce kafamızdan sonra dünyadan atalım. her hangi birimizin büyük dedesi bir yeri çok sevdi ve orayı yurt edindi diye bizim de buraya hapsolmamız sizi de sinirlendirmiyor mu. yani benim büyük dedem o zamanlarda rus rezervlerini görseydi ve oraya gitseydi şu an ben bunu yazmıyor olacaktım değil mi. biz kurduk yani bu sınırları. yine yıkmak bizim elimizde.
Turgut'un da dediği gibi ''biz kurduk istersek umursamayız ya''. evet biz kurduk ve umursamamak bizim elimizde. kavuşmak, koşmak, kaçmak bizim elimizde. bak ben her şeyi düzeltiriz demiyorum. o kadar mükemmel değiliz. ama ekranın siyah yerlerinde bir kendine bak. sen sınırları yıkabilirsin. biz sınırları yıkabiliriz. ha konu asıl amacına getirirsek. şimdi önce sınırları kaldırmaya ağlamanın sadece gözyaşlarıyla olmayacağını kabul ederek başlayın. onsuz her gece ağlamak olsun mesela. hem her gün ağlamış oluruz içimiz açılır.