6 Kasım 2013 Çarşamba

Karanlık & Yalnızlık

Karanlığın eşsiz belgesiydi yalnızlık hatta sonsuz kardeşi. Belki de yollarını özlem ve hasretle gözleyen aşığıydı bilinmez. Yalnızlık karanlığı bekledi ısrarla. Ya da karanlık onu çağırdı ayağına. Aralarında ilişki çok açık ama yoktu ismi daha. Bir ışık parçasından korktukça yalnızlık, hemen sığındı karanlığın koynuna.
Ahmak mıydı acaba yalnızlık? Ondan mı sevilmezdi? Ondan mı benimsenmedi kalplerin başucunda? Bir insan ilk önce yalnızlığı sonra karanlığı sevecek. Hayatında aydınlık kadar karanlıklarda varsa, eşin kadar yalnızlığın da varsa sevmek zorunda.
Aydınlıktan nefret ettim yıllarca. Yapmacıktı. İnsanların ölünce gördükleri beyaz ışık onların içinde ki yapmacıklığı temsil ediyor bence. Ama kendimden eminim, ölünce karanlıkta kaybolup gideceğim. Hiç ışığın olmadığı sonsuz karanlığa gömüleceğim ve çıkmayacağım oradan yalnızlık beni çağırmadan.
Bir gün kapım çaldığında o yüce karanlıkların ardından. Açmaya takatim olduğu kadar açacağım kapıyı ve umutla yalnızlığımın olmasını bekleyeceğim. Aslında karanlığın ortasında size gerek tek şey umuttur. Ne su ne ateş ne yemek ne nefes. Tek  gereken umut. Suyu isteyemezsin çünkü su berraktır. İçinin pisliğiyle bu berraklığı kirletmeye hakkın yok. Ateşi isteyemezsin çünkü karanlığın düşmanıdır ateş.  Nerede kendini yüceltse karanlık arkasından pis pis gülerek gelirdi ateş. Ve yok ederdi saltanatını karanlığın. İşte bu yüzden istenemez ateş. Yemek isteyemezsin çünkü karanlığın seni doyurur. Yemek diye yedikleriniz ne? Kin, nefret, ihanet dışında. Ama karanlık seni doyurduğu anda içinde kalmaz ne kin ne nefret ne ihanet. Sadece gerçeklere bulanırsın boğazına kadar. Nefes alamazsın. Çünkü gerçekler nefes almana vakit vermez. Sadece yaşarsın karanlığın hükümdarlığında ve umutla beklersin yalnızlığını.
Gün geçer yalnızlık çalar kapıyı. Eğer gerçekleri biliyorsan onu başının üzerine çıkarırsın. Ama gerçeklerden kaçıyorsan yüzsüzlüğe bulanmış suratını ekşitir ve ''Geç içeri istenmeyen misafir.'' dersin
Yalnızlık asildir. Gerçekleri bilene de asil davranır. Gerçeklerden kaçana da.