15 Ağustos 2013 Perşembe

Yazmıyormuş, Seni

Bu sabah çok ilginç bir şey oldu
Ve özlemek aklıma gelmemiş, seni.

Sonra anlattığım satırlara sordum
Onlarda artık anlamıyormuş, seni.

Durdun düşündüm, soluma baktım sağıma baktım
Solumda artık sevmiyormuş, seni.

Hayalleri kurcaladım biraz belki oradasın diye
Hayallerde artık istemiyormuş, seni

Dedim tamam o zaman unuttum bunu
Ama aklımda unutmuyormuş, seni

Sen olduramıyorsan eski seni
Bende artık hissetmiyormuş, seni.

4 Ağustos 2013 Pazar

Kağıt

En son seni yazmıştım bir kağıda. Sonsuzluğun sonu özlemdir demiştim. Şimdi kağıt bulamadım bağırdım boş duvara. O yazıyor bunları. Sen okumazsın üçümüzde biliyoruz. Ama belki denk gelir diye yazıyor beni dinlemiyor bu duvar. Aslında kimse beni dinlemiyor. Dinleseler anlarlar ne kadar salak olduğumu . Mesela sen anladın salaklığımı. Keşke sende dinleseydin de gitmeseydin hiç. Ama yok yok iyi oldu belki. Artık anlatmıyorum kimseye hiç bir şey bak böylede anlaşılmıyor salaklığım. O yüzden yanımdalar. Sen hariç.

Dedim ya en son seni yazdım bir kağıda, şimdi hissediyorum o kağıt değil benim yüreğimmiş. Sen ne yazdın en son bir kağıda? Ya da yüreğine en son hangi harfi kazıdın. Kolay silindi mi benim lekem. Ama zor olsada yaparsın sen biliyorum. Bende attım mesela o yüreği. Her şey 1 milyoncuya gittim daha ucuz bir yürek aldım kendime idare ediyorum. Ama sen hiç idare etme olur mu. Hep aynı temiz yüreğinle kal. Ve benden başka bir salağı sakin yazma oraya.